Keşfet
Sanat ve Spor: Çocuğunuzun Yeteneklerini Keşfedin

Sosyal Hizmet Uzmanı
Anne-baba olmak, kişilerin yaşamları boyunca belki de ulaşabilecekleri en güzel, en heyecanlı ve nasıl devam edeceği en bilinmez kimliklerdendir. Eşler yuva kurma sürecindeki birbirine olan bağlılıklarını dünyaya bir çocuk getirerek -anne ve baba olarak- deyim yerinde ise taçlandırmak ister. Çocukların büyüme evresi ise bilinmez bir okyanusta yüzmek gibidir. Her gün çocuğunuzla yeni bir şey keşfetmek ve onun dünyasını anlamaya çalışmak hem keyifli hem de öğreticidir. Söz konusu onun yetenekleri olunca işler daha da renklenir.
Bazı çocuklar küçük yaşlardan itibaren müziğe, resme ya da dansa ilgi gösterir. Bazıları enerjisini sahalarda koşarak atmayı tercih eder. Peki biz ebeveynler olarak bu yetenekleri nasıl keşfetmeliyiz? Çocuğumuz ne yapmak istiyor, biz ne yapmalıyız?
Her Çocuk Farklı Bir Renk
Her şeyden önce bilmeliyiz ki: Her çocuk biricik. Bazı çocuklar eline boya kalemini alınca dünyayı unutur, bazı çocuklar müzik duyunca ritme kapılır, bazı çocuklar da top peşinde saatlerce koşabilirler. Önemli olan, bu küçük ipuçlarını fark edebilmek.
Bazen çocuklarımızın herhangi bir özel alana karşı yeteneğinin ne olabileceğini ve onu nasıl keşfedebileceğimizi düşünebiliyoruz. Bu durumda ise asıl mesele yetenekten ziyade çocuklarımızın ilgi alanlarının ve merak duydukları şeylerin kapısını aralamaktan geçiyor. Çünkü ilgi duyulan şey zamanla beceriye dönüşüyor. Çocuklar bir şeyi yaparken keyif alıyorsa çoğu zaman o alan onlar için bir potansiyel ortaya çıkarıyor.
Sanat mı Spor mu?
Sanat ve spor, çocuğun hem ruhsal hem de fiziksel gelişimi için harika alanlar. Üstelik birbirinden ayrı gibi görünse de ikisinin de ortak bir noktası var: Kendini ifade edebilme.
Sanatla ilgilenen bir çocuk duygularını resme, müziğe, drama ya da yazıya dökebilir. Sporla ilgilenen bir çocuk ise enerjisini sahaya, parkura ya da suya aktarabilir. Sanat mı spor mu daha önemli diye soruyorsanız, bunun tek bir cevabı yok. Çünkü her çocuk farklı demiştik. Önemli olan, çocuğun kendini rahat hissettiği alanda varlık gösterebilmesi. Yani önemli olan çocuğun kendini iyi hissettiği, mutlu olduğu bir alan bulabilmesi.
Bazı çocuklar daha sakin yapıda olur, kitap okumayı ya da çizim yapmayı tercih eder. Bazıları ise takım oyunlarını, hareket etmeyi, yarışmayı sever. Burada ebeveyn olarak bizim rolümüz "zorlamak" değil, "fırsat sunmak" olmalı.
Çocuğuma Nasıl Fırsat Sunabilirim?
Çocukların neye yeteneği olduğunu anlayabilmek için küçük denemeler yapmak iyi bir yöntem olabilir. Eğer varsa evinizin yakınlarındaki spor tesislerine veya kurslara, belediyelerin ya da özel kuruluşların sanat atölyelerine göz atabilirsiniz. Bir hafta resim kursuna gider, diğer hafta canı yüzücü olmak ister. Belki de okulda yapılan bir müzik dinletisinden etkilenir ve müzisyen olmaya karar verir. Bu yolculuk çocukların önce merak edeceği sonra deneyeceği ve sonunda ilgisini çeken keyifli bir serüven haline geliverir.
Unutulmamalı, her deneme bir keşif. Çocuklar o ortamı görmeden, o alanı denemeden neye yatkın olduğunu bilemez. O yüzden fırsat yaratmak, seçenek sunmak bu durumda çok kıymetlidir.
"Benim Çocuğum Hiç İstemiyor" Diyorsanız...
Bazı çocuklar doğası gereği sessiz ve içe kapanıktırlar. Yeni aktiviteler denemek istemeyebilir ya da yeni ortamlara uyum sağlayamayabilirler. Çocuklar bazen bir alana ilgi duymuyorlarsa belki de o an doğru zaman değildir. Bu durum çok doğal. Belki o an hazır değil, belki başka bir şey ilgisini çekiyor. Zorlamadan, suçlu hissettirmeden ama yine de hep açık kapı bırakarak devam etmek en güzeli.
Çocuklar üzerinde baskı kurmadan ilgisini çekmek için şöyle cümleler kurabilir:
"Başka denemek istediğin bir şey var mı?"
"İstersen arkadaşınla birlikte gidebilirsin."
"Hazır olduğunda yine deneyebiliriz."
Çünkü bazen çocukların ilgisi değişkendir. Bugün istemez, üç ay sonra hevesleniverir.
Desteklemek ve Takdir Etmek
Çocuğunuz hangi alanla ilgilenirse ilgilensin, destekleyici olmak en güçlü motivasyon kaynağıdır. Çizdiği bir resme, yazdığı bir hikâyeye, attığı bir gole ya da yaptığı bir hareket gösterisine değer verdiğinizi hissettirmek çok önemli. Bu değer çocuğun motivasyonunu desteklemek için önemli bir kaynak görevi görebilir.
Unutmayın, "yetenek" dediğimiz şey sadece sonuca bakarak değerlendirilmez. Sürece, çabaya, emeğe odaklanmak gerekir.
"Harika çizmişsin! Ne güzel vakit geçirmişsin, emek vermişsin! Renkleri çok güzel kullanmışsın, bu çok yaratıcı.” demek çocuk için çok kıymetli.
Ebeveyn-Çocuk Arasındaki Bağı Güçlendirmek
Sanat ve spor sadece çocuğun gelişimi için değil, ebeveyn-çocuk ilişkisi için de çok güzel fırsatlar sunar. Beraber resim yapmak, parkta top oynamak, bir konseri izlemek, birlikte yüzmeye gitmek... Bunlar hem güzel anılar hem de sağlıklı iletişim için harika yollardır.
Çocuğunuzun ilgi alanına zaman ayırdığınızda ona "Sen değerlisin." mesajını da vermiş oluyorsunuz. Ve bu, uzun vadede özgüveni ve iletişimi güçlendiriyor.
Ve Yolculuğun Tadını Çıkarın!
Çocuğunuzun sanatçı mı yoksa sporcu mu olacağı önemli değil. Önemli olan onun kendini keşfetmesi, mutlu olması ve özgüvenli bir birey olarak büyümesi. Siz onun yanında bir rehber olarak yürüyün, yön gösterin ama yönlendirmeyin. Zorlamayın, alan açın.
Bazen yetenek dediğimiz şey, sadece bir alanda profesyonel olmak demek değildir. Bir çocuk müzikle ilgilenip duygularını rahatlıkla ifade edebiliyorsa, bu büyük bir kazanımdır. Ya da spor yaparak enerjisini sağlıklı şekilde boşaltıyorsa, bu da bir başarıdır.
Çocuğunuzun renklerini keşfetmek için sabırlı olun. Onlara zaman tanıyın ve fırsatlar sunun, sonrası onların yolculuğudur siz de bu yolculuğun tadını çıkarın..