Keşfet
Rutinlerin Büyüsü: Okula Yeni Başlayan Çocuklar İçin Sağlıklı Günlük Rutinler Oluşturmanın 5 Yolu

Sosyal Hizmet Uzmanı

Okulun ilk günü… Sırtımızda sırt çantamız, boynumuza asılı olan beslenme çantamız, bolca merak, biraz heyecan ve gözlerimizde etrafı kamaştıran bir ışık. Hepimizin eminim ki okulun ilk gününe dair bazı anıları hafızalarda yerini koruyordur. Geceden katlanıp baş ucuna konulan üniformalar ve yanında duran o ilk gün giyilecek olan ayakkabıları hazırlamak, tıpkı bayram sabahı heyecanı ya da ailenle tatil için uzun yola çıkmak gibi. Aslında evet yola çıkmak. Okulun ilk günü hepimiz için uzun bir yolculuğun başlangıcıdır demek doğru olacaktır. Birçoğumuz ve çocuklarımız için bu yolculuk sadece derslerle ilgili değil; merak etmekle, keşfetmekle, güven duygusuyla, alışkanlıklarla başlar. Evde kurulan minik ama sihirli rutinlerle devam eder. Benim de okulun ilk gününe dair hatıralarım hâlâ capcanlı. Annemin “Hadi hadi!” telaşı, abimin benimle uğraşması, ev halkının benim yolculuğuma desteği daha dün yaşanmış gibi hafızamda yerini koruyor. Onların desteği bana sabahları sadece uyanmak, yataktan kalkmak için değil güneşle merhabalaşmak onu kucaklamak için de uyanıldığını öğretti. Sabah kahvaltıları sadece aç kalmamak için değil aynı zamanda her sabah herkesin birbirine vakit ayırmasının günün geri kalanında ne kadar etkili olabileceğini gösterdi. İşte bu yüzden çocuklara verebileceğimiz en güzel hediye: Onları hem eğlendirecek hem bir şeyler öğretecek güvenle sarmalanmış günlük rutinlerdir. Bu yazımda bu rutinleri nasıl büyülü hâle getirebileceğimizden ve hem sizin hem de çocuğunuzun hayatına renk katacak birkaç yoldan bahsediyor olacağım.
1. Bir Sabah Masalı
Hangi yaşta olursak olalım sabahları telaşlı uyanmak günün geri kalanında bizi negatif anlamda oldukça etkiler. Sabahları alelacele ya da telaşlı uyandırılan bir çocuk yerine; güne en sevdiği şarkılarla, şakalarla veya gülümsemeyle başlayan bir çocuk hayal edin. Perdeleri “Bugün seni hangi maceralar bekliyor acaba?” diye açılan odada uyanan bir çocuk. Kurulan basit ama etkili cümlelerle çocuğunuzu güne sıradan bir sabaha uyandırmak gibi değil de en sevdiği masalın içinde başlatmak, çocuğunuzun sabahları ağlayarak ya da zorlanarak yataktan çıkmasının önüne geçmiş ve eğlenceli bir hâle dönüştürmüş olursunuz. Böylelikle çocuğunuz her yeni sabaha sadece yeni bir güne değil; yeni bir hikayenin ilk sayfasına başlıyor olarak görecektir.
2. Kahvaltı Sofrasını Küçük Bir Bayrama Çevirin
Besleyici kahvaltılar önemlidir ama asıl sihir sofranın ruhundadır. Sabahın ilk dakikalarında çocuğunuzu bekleyen renkli bir masa, onun güne daha enerjik ve neşeyle başlamasını sağlar. Bir tabakta gülen suratlı omlet, farklı renklerde kesilmiş meyveler, küçük kalıplarla şekil verilmiş peynirler ve yanında sevgiyle doldurulmuş bir bardak süt… Çocuğunuz sadece karnını doyurmaz; güven, aidiyet ve mutlulukla dolup taşar. Üstelik bu küçük sürprizler yaratıcılığını da besler, hayal gücünü harekete geçirir. Kahvaltı masasını aceleyle bitirilecek bir zorunluluk değil, ailenin bir araya gelip sohbet ettiği, kahkahaların paylaşıldığı ve güne coşkuyla açılan bir kapı hâline getirin.
3. Okul ve Hayal Çantası Hazırlayın
Çantalarımız sadece defter ve kitap taşımaz, bazen içine hayallerimizi de koyarız. İşin içine çocuğunuzu heyecanlandıracak minik sürprizler ve hayallerine ortak olduğunuzu gösteren küçük hamleler katabilirsiniz. Böylece çanta hazırlamak hem sizin hem de çocuğunuz için daha eğlenceli, daha yaratıcı hâle gelir ve inanılmaz anlar biriktirmenizi sağlar. Belki yazdığınız ufacık bir not, sevdiği bir çıkartma ya da çantasına resim defterini koyarken ki “Bugün hangi renklerle maceraya çıkıyorsun acaba?” sorusu çocuğunuzun hem yeni bir şeyler üretme isteğini desteklemiş hem de yaratıcılığını geliştirmiş olur. Çocuğunuza böyle küçük anılar bırakarak gelişimini destekleyin. Başka bir deyişle çocuğunuz çantasını açtığında yalnızca dersler değil, sizin sevginizin izleri de karşılasın onu.
4. Ödev Zamanını Küçük Zaferlerle Taçlandırın
Ödev masası bazen bir savaş alanı gibi hissedilebilir; defterin kenarına karalanan şekiller, ertelemek için bulunmuş bahaneler, sıkılmış bir yüz… Ama doğru dokunuşlarla, o masa aslında küçük zaferlerin sahnesine dönüşebilir. Her tamamlanan problem, her yazılan satır çocuğun öz güvenine eklenen bir tuğla olur. Bu noktada en çok işe yarayan şeylerden biri, ödev saatini rastgele değil belli bir plana oturtmaktır. Belirli bir zaman diliminde çalışmak, ardından kısa molalar vermek hem odaklanmayı artırır hem de çocuğa zaman yönetimi becerisi kazandırır. Bazen ödev saatini bir yarış değil, bir yolculuk gibi görmek gerekir. Çocuğunuz matematik sorusunu çözerken “Hadi birlikte bakalım, acaba bu yolu sen nasıl bulacaksın?” diye sormak, ona hem sorumluluk hem de özgürlük hissi verir. Burada önemli olan nokta, ödev sürecinde hata avcısı değil, aferin avcısı olmaktır. Küçük başarıları yakalamak ve çocuğu takdir etmek, eleştiriden çok daha güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Üstelik hataları normalleştirmek de bu yolculuğun değerli bir parçasıdır. Çünkü her yanlış, aslında öğrenmenin basamaklarını örer. Çocuğunuza hata yapmanın yanlış değil, denemenin doğal bir sonucu olduğunu göstermek hem öz güvenini hem de öğrenmeye karşı cesaretini artırır. Küçük ödüller, bir aferin, bir kucak dolusu gurur bu yolculuğun yakıtı olur. Böylelikle ödevleri sıkıcı bir görev olmaktan çıkararak birlikte geçirilen özel bir zamana dönüştürür ve hayat boyu sürecek olan öğrenme sevgisini beslemiş olursunuz.
5. Günü Yıldızlarla Kapatın
Çocukların kalbinde günün en büyülü anı, uykuya dalmadan hemen önceki o küçücük zaman dilimidir. O an; telaşın, koşuşturmanın ve tüm günün yorgunluğunun sustuğu, sadece kalbin sesinin duyulduğu andır. İşte tam da bu yüzden uykuya geçiş, sıradan bir görev değil; güvenin, sevginin ve aidiyetin işlendiği sihirli bir tören olmalıdır. Bir masal kitabının sayfaları arasında dolaşmak, birlikte hayal kurmak, hatta kendi uydurduğunuz hikâyeyi çocuğunuza anlatmak… Bunlar yalnızca uykuya hazırlık değil, aynı zamanda çocukla kurulan duygusal köprülerdir. Belki de uyumadan önce edilen kısa bir dua, sevgiyle söylenmiş birkaç cümle ya da sıcacık bir sarılma, çocuğun dünyasında devasa bir güven duvarı örer. Tüm bunları toparlayacak olursak rutinler, sadece tekrar eden eylemler değil; sevgiyle işlenmiş anılardır. Okula yeni başlayan çocuğunuza verebileceğiniz en değerli hediye, güven dolu ve sihirle süslenmiş bu beş yoldur. Çünkü en güzel rutinler, yıllar sonra hatırlandığında bile kalbi ısıtmaya devam eder.