Zaman Bana da Kalsın! Anneler İçin Kendine Vakit Ayırma Rehberi

Sabah 06.47.

Alarm çalmadan uyanmışsın yine. Çünkü çocuğun birazdan seslenecek.

Bir gözü açık bir gözü uykuda, mutfağa geçiyorsun. Ocağa su koyarken bir yandan aklından günün planı geçiyor: Kahvaltıyı hazırla, çantayı kontrol et, işe git, bugün toplantı vardı, akşam yemeği ne yapsam, çamaşırlar yıkandı mı… derken bir ses: “Anne, bana bakar mısın?”

Bakarsın.

Her zaman bakarsın.

Çünkü seni en çok “anne” diye seslenişiyle var eden o minicik ağız, hayatının merkezine yerleşmiştir bir kere.

Ama bazen… Bazen içinden incecik bir ses gelir: “Bana kim bakacak?”

İşte o sesi çoğu zaman susturursun. Çünkü öncelik hep başkalarındadır. Çünkü annelik, sevmek kadar ertelemektir de…

Ama artık o sesi biraz dinleme zamanı gelmedi mi? Bir gün, bir saat, hatta beş dakika bile olsa…

Kendine dönmek, yorgunluğuna adını koymak, içinden geçenleri duymak senin de hakkın. Çünkü sen sadece çocuklarının annesi değil, kendi hayatının da kahramanısın.

“Anne olmak her şey olmaktır” …

Evet, bu sözü çok duyduk. Ama her şey olurken, “ben” olmaya da yer kalıyor mu bu denklemde? Her sabah kalktığında başkasını önceleyerek başlayan günün sonunda aynada göz göze geldiğin kadını ne kadar tanıyorsun? O kadının nelere ihtiyacı var, neleri özlüyor, neleri erteledi?

Sosyalinya olarak biz diyoruz ki:

Anneliğin yükü hafifledikçe, kadın daha özgür, çocuk daha mutlu, aile daha güçlü olur. Bu yazı, çocuklarının ihtiyaçlarını düşünürken kendi ihtiyaçlarını göz ardı eden tüm annelere bir hatırlatma. Çünkü sen sadece çocuklarının annesi değil, kendinin de en kıymetlisisin.

1. Kendine İyi Bakmak Bencillik Değil, Bir Gerekliliktir

Toplumun dayattığı “fedakâr anne” rolü, çoğu zaman kadının kendi sınırlarını görmezden gelmesine sebep oluyor. Oysaki bakım veren birinin tükenmemesi, ruhsal ve fiziksel olarak iyi olması gerekir. Sen dinlenince, sen nefes alınca, sen kendini duydukça çocukların da daha güvende hisseder. Çünkü bir annenin huzuru, evin ritmini belirler.

Kendine bakmak, seni sen yapan değerlere sahip çıkmaktır.

Bu yüzden, o kitabı okumak, sıcak bir kahveyi tek yudumda içebilmek, sevdiğin müziği dinlemek ya da sessizce balkonda oturmak hakkındır. Küçük ama anlamlı anlar biriktirmek, sana ait bir dünya kurmak demektir.

2. Sen de Bu Listenin Bir Parçasısın

Gün içinde yapılacaklar listesi upuzun: Kahvaltı hazırla, toplantıya gir, çocuğun ödevi, işe git, market alışverişi, akşam yemeği, uyku rutini… Peki bu listede “ben” var mı?

Bir günlüğüne bile olsa takvime sadece kendin için bir saatlik bir alan ayırmayı dene. Bir yürüyüş, online bir atölye, gün batımında kahve molası… Bu küçük görünen eylemler, zihnini yeniden yapılandırır. Çünkü sen varsın, sen değerlisin ve zamanın bir kısmı sana ait olmalı.

3. Yardım İstemek Zayıflık Değildir

İyi bir anne olmanın yolu, her şeyi tek başına yapmaktan geçmiyor. Eşinle, annenle, arkadaşlarınla ya da bir profesyonelle görev paylaşımı yapmak seni yalnızlaştırmaz, güçlendirir. Yük paylaştıkça hafifler.

Kendini bu düzenin içinde sıkışmış hissediyorsan, bir dur, çevrene bak. Kimlerle omuz omuza yürüyebilirsin? Kiminle dönüşümlü bir nefes molası yaratabilirsin? Hatırla, destek istemek güçlü bir kadının cesaretidir.

4. Suçluluk Duygusu Değil, Hak Bilinci

Çocuğunu bırakıp kahve içmeye gitmek mi istedin? İçinde hemen bir suçluluk sesi yankılandı değil mi? Ama o sesi biraz kıs ve kendine sor: “Ben neden bu kadar yoruluyorum, neden yalnız hissediyorum, neden kendimi hep sona bırakıyorum?”

Kendine zaman ayırmak, çocuğunu ihmal etmek değil. Bilakis, onun gözlerinin içine daha dinlenmiş, daha huzurlu, daha kendin olarak bakabilmeni sağlar. Kendine değer veren bir annenin yetiştirdiği çocuk, kendini önemsemeyi doğal bir hak olarak görür. Ve bu, en kıymetli miraslardan biridir.

5. Küçük Kaçamaklar, Büyük Etkiler Yaratır

Zaman yaratmak, bazen yaratıcı çözümler bulmaktan geçer. Her şeyden bir gün uzaklaşmak mümkün olmayabilir, ama her gün içinde kendin için birkaç dakikalık bir alan açabilirsin.

• Banyoya birkaç mum koy, duşta müzik aç.

• Çocuğun uyuduğunda 15 dakikalığına yüzünü nemlendir, nefes egzersizi yap.

• Sabahları 5 dakika önce kalkıp sadece sessizliği dinle.

• Her hafta bir akşamı “ben zamanı” ilan et.

Bu “minik kaçamaklar”, seni tazeler, yeniden toplar ve kendine döndürür.

6.  Kendinle Yeniden Tanış: Ne Severdin Ne Hayal Ediyordun?

Anne olmadan önce kimdin? Ne yapmayı severdin? Nelerden heyecan duyardın? Şimdi gözlerini kapat ve hatırla…

Yıllardır bekleyen o defterin kapağını aç, o melodiyi yeniden çal, o yürüyüş rotasını tekrar

bul.

Annelik senin tamamlayıcın, ama tek kimliğin değil.

İçinde hala dans etmek isteyen, kitaplara sarılmak isteyen, arkadaşlarıyla kahkahalar atmak isteyen o kadın var. Ve o kadının sesi de en az çocuğunun sesi kadar değerli.

Senin Zamanın, Senin Hakkın

Zaman, çoğu zaman başka birilerine akar. Ama artık birazı da sana aksın.

Kendini hatırla, yavaşla, dinlen, beslen, yeniden ışılda.

Sosyalinya olarak biz biliyoruz ki:

Mutlu bir çocuk için, mutlu bir anne gerek.

Bu yüzden seni sadece anne kimliğinle değil, bütünüyle kucaklıyoruz. Kendin olmak için çıktığın bu yolculukta, her zaman yanında olmak istiyoruz.

Çünkü sen değerlisin.

Çünkü senin de zamanın olmalı.

Ve çünkü bazen tek ihtiyacımız olan şey; bir fincan kahve, biraz sessizlik ve kendimize ait birkaç güzel cümle…

7. Peki Ne Yapabilirim? | Evde ya da Dışarıda Kendine Alan Açmak İçin Yaratıcı Öneriler

İşte hayatın içinde minicik ama sihirli kaçamaklar yaratacak öneriler:

Evde:

• Kendi içsel köşeni yarat: Yumuşacık bir battaniye, güzel kokan bir mum, sevdiğin bir defter. Herkes uyuduktan sonra oraya geç ve sadece kendinle kal.

• 5 dakikalık sabah rutini: Uyanınca hemen telefona değil, yüzüne gülümsemeye git. Derin nefes al, birkaç esneme hareketi yap. Bu senin sessiz minik zaferin olsun.

• Kendi çalma listeni oluştur: Seni mutlu eden şarkılardan oluşan bir “ben zamanı” listesi hazırla. Evi toplarken bile bambaşka hissettirecek.

Dışarıda:

• Kısa bir yürüyüş molası: En yakın parka git, telefonunu sessize al ve sadece etrafı izle. Doğayla göz göze gelmenin gücüne şaşıracaksın.

• Kafeye kaçamak: Çocuğunu bir saatliğine güvendiğin birine bırakıp sevdiğin kafeye git. Yalnız oturmak değil, kendine eşlik etmeyi öğrenmek gibisi yok.

• Atölye ya da etkinlik: Haftada bir akşam bir yoga seansı, seramik atölyesi ya da online bir kitap kulübü… Ruhunu besleyen ne varsa, bir yerden başla.

Kendine Dönmek, Ailene Daha Güçlü Dönmektir

Sen değerli bir annesin. Ama onun da ötesinde değerli bir insansın.

Ve sen ne kadar kendine alan açarsan, çocukların da kendi alanlarına saygı duymayı öğrenir. Unutma:

Sen iyiysen, herkes daha iyi.

Kendini unutma, erteleme, susturma.

Kendine zaman ayır, çünkü bu sana çok yakışıyor.